Sonsuza dek kilolarından kurtul!

Kilo verme konusunda birçok şey denediğinize eminim. Bu konuda yaptıklarınızdan bir sonuç alamadığınızdan da eminim. Çünkü bunların temelinde bir sorun yatmakta; hormonal sorunlar! Kilo sorunları ile birlikte vücudumuzda hormonal olarak baktığımızda birçok şey değişir. Ve sonucunda biz vücudumuzu değil, biyokimyamız bizi yönetmeye başlar.

Bu konuda bilinçlenerek yaptığımız davranış değişiklikleri, bizlerin hormonlarımızı kontrol etmesini sağlama konusunda önemli rol oynayacaktır.

Sizlere insülin seviyenizi düşürmeniz konusunda önemli noktalardan bahsederek ilk adımı atacağız. Uzun uzadıya getirmeden sadece önemli ve bilinmesi gereken noktalar hakkında bilgi vereceğim sizlere. Öncelikle şunu bilmelisiniz; daha az insülin, daha az açlık demektir. Düşük insülin, kaslara daha çok enerji ulaştırır ve metabolik sağlık ve hayat kalitenizi yükseltir.

Peki insülin nasıl düşürülür?

Bunun için insülin salınımını azaltmak ve insülin hassasiyetini artırmak gerekir. İnsülin salınımını azaltmak için;

  • İşlenmiş karbonhidratlardan uzak durun! (bkz. Google araştır.)

  • Şeker içeren herşeyden uzaklaş veya kendinden uzaklaştır!

  • Lif içeren besinler tüket! (bkz. Google araştır.)

  • Kahverengi besinlere güven! (fasulye, mercimek, tam tahıl, kurubaklagil vs.)

  • Meyvenin suyunu değil, meyveyi tüket!

  • Egzersiz yap!

Bu maddelerdeki temel amaç, karaciğer ve kaslardaki insülin hassasiyetinizi artırmak ve kronik insülin yüksekliğini azaltarak açlık hissinizin ortadan kalkmasını sağlamaktır. Ayrıca öğün kavramını kafanızdan atın! Sadece acıktığınız zaman yemek yiyin!

Çünkü; yediğimiz besinler insülin salgılatır, sürekli besin tüketmek ise daha çok insülin! Bu yüzden AZ-SIK mantığından uzak durun!

Tokluk hissini hızlandır!

Bu paylaşımda sizlere ayrıca kalıcı kilo verme adına sizlere kökten çözüm sağlayan önemli kurallardan birisi olan Peptid YY hormonunun seviyesini artırarak tokluk hissinizin hızlanmasını sağlayacak tüyolar vereceğiz. Bildiğiniz gibi yediğimiz besinlerden belirli bir süreden sonra beyine doyma sinyali gönderilir. Yani yemek yediğimiz zaman doymayız, yenilen yemek beyne sinyal gönderdiği zaman doyarız.

Peki doyma hissimizin beyine daha hızlı iletilmesi için neler yapmalıyız? Midenize yemeği gönderme ki açlık hissinizi hemen azaltır ancak tokluk hissinizi öyle hemen artırmaz… Bunun için salgılanan Peptid YY hormonunun, tokluk hissini hızlandırması için yapmanız gereken bazı şeyler olacaktır.

Bunun için kendimize bazı kurallar koyacağız:

  • İlk porsiyonun miktarını yemek istediğinizden daha az tüket!

  • İkinci porsiyona başlamadan önce 20 dakika bekle!

  • Posa tüket!

Dikkatinizi çekti mi bilmem, ancak 3 bölümdür posa tüketmenin öneminden bahsediyoruz. İlk bölümde posa, insülin salınımının daha kontrollü olmasını sağlayarak kan şekerinin yavaşça yükselmesini sağlarken, ikinci bölümde açlık hissimizin azalmasını sağlamakta görev alıyordu. Bu bölümde ise posa tüketimimiz, yediğimiz besinler sonrasında gıdanın bağırsaktan geçişini hızlandırarak tokluk hissini artırmasıdır. Eğer bu 3 kurala uyarsak, davranışlarımızı kontrol etmeyi öğrenir ve daha kalıcı bir kilo verme dönemine girer ve sağlıklı bir yaşama daha emin bir adımla ilerleriz.

Kortizol seviyeni azalt!

Kilo verme konusunda kökten değişim sağlayacak adımların bir diğeri olan kortizol seviyenin azaltılmasının kalıcı olarak kilo verme konusundaki etkisinden bahsedeceğiz. Şu ana kadar paylaştığım adımlardan en zor olan kısmı ise kortizol seviyesini dengelemek. Kortizol kısa vadede dost olarak bizim için çok önemli bir hormon olmasına (hatta diğer hormonlar içerisinde en önemlisi sayılabilir) rağmen uzun vadede bizim için düşman olabilmektedir. Kortizol seviyesinin düşük olması, stresin de düşük olması demektir ancak günümüz şartları buna pek müsaade etmiyor maalesef.

Günümüzde strese bağlı olarak yemek yemek, belki de başa çıkılması gereken en zor problemdir. Aslında göreceğiniz gibi stresin kendisi değil, strese verdiğimiz cevap önemlidir. (yemek yemek gibi) Ancak stresin kendisi de bazen risk yaratmaktadır. Örneğin kortizol hormonunun fazla ve uzun süreli salgılanması, viseral yağ deposunu artırarak organların yağlanmasına, insülin direncine ve daha fazla besin alımına ittiği için metabolik sendrom gibi (çok önemli) durumlara yol açabilmektedir.

Kortizol hormonunu azaltmanın kolay, ucuz ve etkili tek bir yolu vardır; egzersiz yapmak! Egzersiz anında kortizol artımı (iyi bir şey) olsa da egzersiz sonrasında kortizol seviyemiz gerçekten dengelenecek seviyelere düşmektedir. Böylece egzersiz ile birlikte stres kontrolü sağlanarak yediklerimiz konusunda daha BİLİNÇLİ ve daha KONTROLLÜ tüketim sağlamamız söz konusu olmaktadır. Buda kilo yönetimi konusunda olmazsa olmaz bir faktördür!

Herkese bilinçli sporlar!

Kapat

Fitness, boxing, pilates, fizyoterapi, beslenme alanlarında deneyimli ve 'personal training' konusunda uzman kadro.

Çalışma Saatleri

Pazartesi - Cumartesi:
06.30 ile 19.30 saatleri arasında açığız.

Sosyal Hesaplar
Bilgi